19 Mart 2013 Salı

Gallipoli

Düşündüm; mahşeri aratmayacak dehşeti yaşatan o zaman dilimini yaşamadan, gerçek dışı gibi görünen olayları nasıl ifade edebilir ve anlatabilirim. Anlatılan hikayler, kaleme alınan anılar yaşanan olayların fotografları bir nebze sana ve bana o anı hissettirebiliyor. Ama yok mu o şiirler; samimiyetin doruga çıktıgı, dinleyeninde o anı yaşyormuş gibi düşündügüm bir analtım şekli sanki o. Bu sefer kendi düşünelerimi bir kenra bırakıyor, ve o sonucları daha degişik bir perspektiften bakan, genç bir anzak askerinin babasından türkçeleştirerek dinliyorum:
Sen bizim herşeyimizdin, annenin ve benim,
Başın dik yürüdügün o an, işte o zaman gururluyduk.
Halbüki zavallı anneni öldürmüştü ve beni yavaşça öldürüyordu,
o Gelibolu kıyılarından gelip göctüğün o zaman.

Bize tek mektup geldi, hemen anladık.
Orda üzüntüyle belirtilmişti, oğlunuz
yiğit
ve cesurdu.
Sen sadece 19 idin,

biz yinede seni Geliboluya ölüme yelken actırmıştık.

Sen yanlış bir ülke ve yanış nedenler için savaştın.
ve annen  söyledi durdu, İrlanda'nın büyük kaybı
tüm bu gençler yabancı kıyılara savaşmaya koştu
ğu zamandı.
Halbüki savaşların en büyüğü burda idi.